13 Ekim 2023 tarihinde gerçekleşen olay, Türkiye’nin gündemine oturdu. Meclis önünde bir protestocu, yüksek ÖTV oranları nedeniyle isyan etmek amacıyla bir beyaz Toros marka aracını ateşe verdi. Bu dikkat çekici eylem, pek çok sokak protestosunun aksine, bireysel bir tepki olarak belleklerdeki yerini aldı. İlgili herkesin dikkatini çeken bu olay, yalnızca protestocunun değil, aynı zamanda araç sahiplerinin ve otomotiv sektörünün de sorunlarına ışık tutması açısından büyük önem taşıyor.

ÖTV İndirim Talepleri ve Hükümetin Yanıtı

Son yıllarda artan maliyetler, Türkiye'deki araç sahipleri arasında ciddi kaygılara yol açtı. Araç alımında uygulanan yüksek ÖTV oranları, vatandaşların lüks ya da orta segment araç sahibi olmasını neredeyse imkansız hale getirdi. Bu durum, toplumda geniş yankı uyandırarak, çeşitli sivil toplum örgütleri ve bireyler tarafından düzenlenen protesto gösterilerini tetikledi. Yapılan anketler, kullanıcıların %70'inin ÖTV indirimine ihtiyaç duyduğunu gösterirken, hükümetten gelen yanıtlar ise genellikle belirsizlik içermekteydi.

Protestonun yapıldığı gün, pek çok kişi Meclis önünde toplandı ve yüksek ÖTV oranlarını eleştiren afişlerle yürüyüş yaptı. Olayın merkezinde olan beyaz Toros, Türkiye’nin 1980'lerde üretilen ikonik araçlarından biri olarak biliniyor. Araç, geçmişte birçok anı ve hikaye barındırıyor. Ancak, protestocu için bu beyaz Toros, yalnızca bir araç değil; aynı zamanda devlete karşı bir başkaldırı ve ÖTV politikalarının adaletsizliğine karşı bir simge olmuştu.

Meclis Önünde Yangın ve Tepkiler

Beyaz Toros’un ateşe verilmesi, olayın en dramatik anıydı. Aniden aracın yanmaya başlaması, Meclis önündeki kalabalığı şaşkına çevirdi. Olayı izleyenlerin gözleri, bu sıradışı protesto eylemine odaklanmıştı. Görgü tanıkları, protestocunun “Bu yangın benim, hepimizin sesi olsun!” dediğini belirtti. Göstericiler, araçlarını kaybetme korkusu yaşamalarına rağmen, bu eylemin arka planında yatan derin sorunları gündeme getirdiği için destek verdiler.

Polis, olayın hemen ardından müdahalede bulunarak yangını söndürdü ve protestocu gözaltına alındı. Ancak, eylemin ardından sosyal medyada hızla yayılan görüntüler, birçok kişi tarafından paylaşılarak geniş bir kitleye ulaşmış oldu. Bazı sosyal medya kullanıcıları, bu eylemi cesur bir adım olarak değerlendirirken, diğerleri ise yıkıcı bir davranış olarak kınadı. Yüksek ÖTV oranları ile bu tür olayların artacağını düşünen bazı kullanıcılar, hükümetin konuya daha ciddiyetle eğilmesi gerektiğini savundular.

Olay, sadece bireysel bir protesto değil, aynı zamanda ekonomik baskıların sonucunda ortaya çıkan bir toplumsal tepki olarak değerlendirilmesi gereken bir durum. Araç sahibi olmanın giderek zorlaştığı Türkiye'de, bu tür eylemler, bireylerin çaresizlik içinde seslerini duyurma çabalarının bir yansıması olarak görülüyor. Ekonomik kriz dönemlerinde yaşanan bu tür eylemler, tarihte de sıkça gözlemlenmişti; bu durum Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik koşulların toplumsal zihniyet üzerindeki etkisini de bir kez daha ortaya koyuyor.

Gelecek günlerde, bu protestonun sonuçları da merakla bekleniyor. Hükümetin bu tür olaylara nasıl yanıt vereceği, imin gelecekteki ÖTV politikaları üzerindeki etkilerini belirleyecek. Zira, toplumun her kesiminden insanlar, ekonomik koşulların iyileşmesi ve daha adil bir vergi sisteminin uygulanması için mevcut hükümetten beklentilerini dile getiriyorlar. Beyaz Toros’un ateşi, belki de daha büyük bir değişimin ilk kıvılcımı olacak ve gözler, hükümetin bu konudaki adımlarına çevrildi.